Ocak 23 17:52

HZ. HACER VALİDEMİZİN TEVEKKÜL VE TESLİMİYETİ

HZ. HACER VALİDEMİZİN TEVEKKÜL VE TESLİMİYETİ

Namazlarda Tehiyyat sonrası okuduğumuz:

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdun mecîd. Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ bârakte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdun mecîd."

"Allah'ım! İbrahim'e ve ailesine rahmet ve mağfiret eylediğin gibi, Muhammed'e ve ailesine de rahmet ve mağfiret eyle. Doğrusu sen, övgüye en layık olansın, yücesin. Allah’ım! İbrahim'e ve ailesine hayır ve bereketler ihsan ettiğin gibi, Muhammed'e ve ailesine de hayır ve bereketler ihsan eyle. Doğrusu sen, övgüye en layık olansın, yücesin." (Buhari, Enbiya, 10)

Salavat dualarının anlamını ve amacını daha iyi kavramak için; Hz. İbrahim Peygamberimiz, Hz. Hacer Validemiz ve Hz. İsmail (AS) Efendimizin yüksek tevekküllerini ve örnek teslimiyetlerini çok iyi bilmemiz gerekmektedir:

Erbakan Hocamız bir mana âleminde şöyle buyurmuşlardı: “Hz. Hacer annemiz;

* Çok ağır yüklere karşı dirayetle dayanan bir teslimiyet abidesidir!

* Onlarca ağır imtihana sabrederken; ayarını, kalbini, teslimiyetini, samimiyetini hiç kaybetmemiş bir hanımefendidir!

* Hayatı hicretlerle dolu, metanetli bir hanımefendidir!

* Çölün ortasında Peygamber yetiştiren âlim bir annedir!

* Sorumlu olduğu bölgelerde ayak basmadık bir karış toprak bırakmayan; insanlara dini, davayı, tevhid inancını bıkmadan usanmadan anlatan Hz. İbrahim’e (AS) layık bir eştir!

* Efendimiz Aleyhisselatü Vesselama ninedir!

* Haccın birçok menâsikini bize öğreten bir öğretmendir!

* Karşılaştığı dert ve sıkıntılara şikâyette bulunmayan bir rıza kahramanıdır!

* Issız bir beldede tek başına, bir haftalık bebeğine de kol kanat gererek yaşamak zorunda kalan bir kahramandır!

* Safa ve Merve Tepeleri arasında annelik şiiri dokumuş bir kadındır!

* Kudüs-ü Şerif’i, Mekke-i Mükerreme’ye bağlayan bir kadındır!

* O; büyük, endişe dolu, uzun ve sabırlı koşuşturmasıyla tarihe geçmiş bir kadındır!

* Küçücük bir bebekle bırakıldığı meskûn olmayan bir mahalde bir Peygamber yetiştiren ve büyük bir medeniyetin temellerini atan vasıflı bir kadındır!

* Hâlim, anlayışlı ve en güzel vasıflarla donatılmış bir Peygamber tarafından çölün ortasında bırakılabilecek kadar güçlü bir kadındır!

* Allah (CC) tarafından, Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamın nübüvvet temelinin atılmasıyla görevlendirilmiş bir kadındır!

* Rabbimiz (CC) tarafından, evini; Kâbe-i Muazzama’yı inşa ettireceği o ıssız, kuş uçmaz kervan geçmez olan alanı yerleşim yeri haline getirmekle görevlendirilmiş bir kadındır!

* O; büyük, eşsiz ve sabırlı koşusuyla tarihe geçmiş bir kadındır!

İşte bu kadın; Safa ile Merve arasında, bu iki güzel tepe arasında en güzel annelik şiirini dokumuş ve asırlara ders, ibret olacak bir hayat yaşamıştır.

* O; sadakati, teslimiyeti, umudu hiç yitirmeyişi ve merhametiyle, Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamın büyük annesi oluşuyla, bizim yol haritamızı çizen ve en güzel vasıfları taşıyandır!

* O; zamanı coğrafyaya, coğrafyayı zamana uyduran bir kadındır!

* O; Mekke’nin anahtarıdır! O, o kutlu şehri (Mekke’yi) Allah’ın yazgısıyla kuran kadındır!

* Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamın nurunu içinde taşıyan nur misali Hacer validemiz çok dillendirilmemiş, hak ettiği değer inananlar tarafından verilmemiş, anılmamış, insanların es geçtikleri sonsuz bir okyanus, sonsuz bir hayattır! Etrafını sevindirip, sizlere kadar ulaşmasını sağladığı zemzem gibi bitmez bir serinlik ve esenlik kaynağıdır!

* Allah’ın evinin bulunduğu şehri, sây’ı yani gayreti, cehdi, çabası ve yönelişiyle; temellerini atıp kuran bir kadındır!

* Suyu arayan kadındır. Sadece İsmail’inin değil, zemzemin de annesi konumundadır!

* Bu esmer tenli, kutlu hanım: Başından; soykırımdan köleliğe kadar çok zorlu tecrübeler geçmiş, Afrika’dan Filistin’e, oradan Mekke’ye, uzun ve birbirine eklenmiş, hicretlerin, yolculukların içinden geçmiş; güçlü, metanetli bir kadındır!

* Binlerce yıldan sonra bile, hâlâ koştuğu yerlerde koşup, sakinlediği yerlerde yavaşladığımız, geçtiği vadilerden geçip ayak izlerini takip ettiğimiz, Haccın rükûnlarından olan sây’i öğrendiğimiz kadındır!

* Hacer olunmadan hacı olunmuyor anlayacağınız. Onun gibi, rahattan vazgeçmeden, sayısız sıkıntı ve zorluk çekmeden, yarım yamalak değil, tam teslimiyet göstermeden, tam tevekkül etmeden, her fırsatta musallat olup seni kandırmaya çalışan, sürekli konuşup vicdanını duymana engel olmaya çalışan Şeytanı gerçekten taşlayıp içimizden ve çevremizden sürmeden iman edemezsin.

Mısır Firavunlarından Senan Bin Ulvan’ın Hz. İbrahim’in eşi Sare Annemize hediye ettiği Etiyopyalı köle bir kadına (Hacer Anamıza) önce hürriyet bahşedecek, sonra onu bir Peygambere eş edecek, daha sonra yine Peygamber (Hz. İsmail’in) annesi olma şerefine erdirecek ve sınırsız rahmete sahip Mevlâmız, aynı köleyi Nebiler silsilesinin son mührü olan Efendimiz Aleyhisselatü Vesselama nine edecekti.

Makalenin tamamı için: https://www.millicozum.com/mc/duyurular/hz-hacer-validemizin-tevekkul-ve-teslimiyeti

Yorum Yaz