Kur’an’ın; Allah’ın muradına ve inzal maksadına münasip ve doğru anlaşılması ve rıza-i İlahi’ye uygun yorumlanması için gerekli olan “Ülum-u semaniye=Sekiz temel ilimler” oldukça önemli konumdadır. Bunun yanında, değişen ve gelişen çağların ve yeni ortaya çıkan şartların ve ihtiyaçların doğrultusunda ve sorunlara çözümler üretilmesi hususunda da; Kur’ani hüküm ve haberleri, İlahi ölçü ve örnekleri isabetli kavrama ve içtihada esas kılma konusunda da bu ilimlere gerek duyulmaktadır.
1- TECVİD (Düzgün ve ahenkli okuma=Kıraat) İLMİ
Tecvid: Kur’an-ı Kerim’in kurallarına uygun biçimde okunmasını ve dolayısıyla doğru anlaşılmasını konu alan ve kolaylaştıran bilim dalı ve bu dalda yazılan eserlerin ortak adıdır. Sözlükte “bir şeyi güzel ve sağlam yapmak, onu süslemek” anlamındaki tecvid kelimesi için:
- İfrat ve tefrite kaçmadan sıfatlarına uygun şekilde harfleri mahreçlerinden çıkarmak,
- Kur’an harflerinin mahreç ve sıfatlarının konu edildiği ilim dalı,
- Kur’an-ı Kerim’i harflerin mahreç ve sıfatlarına riayet edip vakıf, vasıl, sekte vb. tilâvet kurallarına uyarak güzel ve hatasız okumayı öğreten ilim, gibi tanımlar yapılmıştır.
Tecvid nazarî bilgilere dayanmakla birlikte pratik ve sanat yönü ön plana çıkar. Nitekim Birgivî tecvidi tarif ederken harflerin mahreç ve sıfatlarını hakkıyla telaffuz etme melekesinden söz etmiş, Keşfü’z-Zunûn’da tecvid mûsikiye benzetilip sadece bilginin yeterli sayılmadığı ve üzerinde alıştırmalar yapılarak kazanılacak bir meleke olduğu ifade edilmiş, tecvidin amelî yönünün ehlinden (fem-i muhsin) öğrenilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur.
Kur’an-ı Kerim’de tecvid kelimesi bulunmamakla birlikte “Kur’an’ı yavaş yavaş, tane tane, düşünerek okuma” anlamında “tertîl” geçmektedir. (Furkan: 25/32, Müzzemmil: 73/4) Kur’an’da ayrıca “kıraat” (A’raf: 7/204, Nahl: 16/98, İsrâ: 17/106, Kıyamet: 75/18, İnşikak: 84/21) ve “tilâvet” (Bakara: 2/252, Neml: 27/92, Fâtır: 35/29, Beyyine: 98/2) kelimeleri yer almaktadır.
Hadislerde de Kur’an’ın okunmasıyla ilgili “tertîl, tahsîn, tezyîn, kıraat, tilâvet” vb. kelimeler geçmektedir (Wensinck, el-Mu’cem, “rtl”, “ķre”, “tlv” maddeleri).
Tecvidin gayesi, Kur’an-ı Kerim’in tertîl ile ve hatasız şekilde okunmasını sağlamaktır. “Yahut (durumuna göre) bunu biraz artır ve Kur’an’ı da tertil üzere (ağır, sakin ve anlayarak) oku(yup içine sindir ve ölçü edin!)” (Müzzemmil: 73/4); “…Oysa Biz Onu (Kur’an’ı), Senin kalbine yerleştirip sabitleştirmek için, tane tane (ayet ayet vahyedip) okutuverdik (ve Onu böyle kısım kısım indirdik).” (Furkan: 25/32) mealindeki ayetler tecvidin gerekliliğine bir işaret sayılmıştır. Nitekim Hz. Ali, ayetlerde geçen tertîli “Kur’an harflerinin mahreç ve sıfatlarına uygun biçimde telaffuz edilmesi ve durulacak yerlerin bilinmesi” diye açıklamıştır. (İbnü’l-Cezerî, en-Neşr, I, 209) Burada, harfleri en güzel şekilde telaffuz etmenin gereğine ve okuma sırasında nerede durulup nereden başlanacağının bilinmesine vurgu yapılmıştır. Bu da Kur’an kıraatinde ses ve cümle bilgisiyle anlam bilgisinin önemini ortaya koymaktadır. Peygamber Efendimiz (SAV)'in hanımı Ümmü Seleme’ye, Resulüllah’ın kıraati sorulduğunda, “Resulüllah kıraatini ayırırdı (tane tane, dura dura okurdu).” cevabını vermiştir. (Tirmizî, Fezailü’l-Kur’ân, 23; Ebû Dâvûd, Vitir, 20)
Makalenin tamamı için:https://www.millicozum.com/mc/duyurular/ilmin-kurumsallasmasi-ve-kurani-anlamak-icin-sekiz-ilim-dali