İsrail, Ukrayna krizinde ebeveynlerinin kavgasını izleyen çocuk yerindedir. Çünkü çocuk hem annesini hem babasını sevmektedir. Ve bir tarafı haklı görse de tarafsız gibi hareket etmektedir. Ama son kertede ABD’yi (yani babasını) tercih edecektir. Ehud Barak 22 Şubat 2021’de N12 NEWS’e yaptığı açıklamada: “Putin Kremlin’de oturan, İsrail yanlısı ve bağımlısı bir liderdir!” açıklamasını yapmıştı. Al-Monitör’e konuşan üst düzey bir İsrail istihbarat bürokratı: “İsrail, Ukrayna üzerinden ABD ve Rusya ile bağlarını güçlendiriyor” yorumunu yapmıştı.
Çin’li Tarihçi “Xu”: “Tarihte bütün büyük ve yıkıcı savaşlar, hep böyle yöresel sorunlar ve saldırılarla başlamıştır. Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlaması çok tehlikeli, Çin’i de kötü etkileyici sonuçlar doğuracaktır” diye uyarmıştı.
Ukrayna Savaşı’nda kim ne kazanırsa kazansın, kaybeden hep maalesef Türkiye olacaktır. ABD Rusya’yı Ukrayna ile uğraştırıp, Çin’e yönelik bir müdahalesinde Rusya başına dert açmasın hesapları yaptığı yorumları anlamlıdır. Ayrıca bu girişimiyle Siyonist baronların güdümündeki ABD, Ukrayna Savaşı’nın sorunları ve sonuçlarıyla AB’yi de Rusya’yı da enerji kriziyle hizaya sokma hesabındadır.
İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in:
“Ukrayna’yı bugünkü perişan duruma getiren ve Rusya’nın işgaline sürükleyen Amerika’dır. ABD bu ülkede sık sık turuncu devrimler ve tertip tezgâhlayarak, kendi kuklalarını iktidara taşıyarak ve Ukrayna’nın; NATO’nun uzantısı olacağını söyleyip durarak Rusya’yı kışkırtmıştır!” yaklaşımı da önemli bir saptamadır. Ancak ABD’nin Siyonizm’in emirberi olduğu unutulmamalıdır.
Rusya-Ukrayna Savaşı, özellikle Rus Gazına bağımlı olan Türk ekonomisini zora sokacaktı. Bu iki ülkeyle, meyve-sebze ihracatımızın, büyük çaplı buğday ithalatımızın ve Turizm akınının azalmasının da bizi olumsuz etkileyeceği açıktır.
Rusya’nın saldırısının ta başından beri “Nükleer silahları kullanmak üzere gerekirse düğmeye basılacağını” vurgulaması, bir caydırıcılık amacı taşıdığı ve aleyhinde oluşacak cepheyi korkutmaya yönelik yapıldığı gibi, bunu sıkça ve sıkıştıkça tekrarlaması ise, “en son kullanacağı kozu, en başta ileri sürmek zaafı” olarak da okunmalıdır.
Açıklanan resmi rakamlara göre, dünyada nükleer bombalara sahip ülkelerdeki atom başlıklı füze sayısı şöyle sıralanmaktaydı:
Rusya : 6800
ABD : 6600
Fransa : 300
Çin : 270
İngiltere : 215
Pakistan : 140
Hindistan : 130
İsrail : 80 (Gerçekte 420)
Güney Kore : 20
Bu tehlikeli ve tehdit edici gidişat durdurulamazsa; özel paralı şirket militanlarının, terörist yapılanmaların, kiralık provokatör ajanların da karışacağı bir kirli savaş, Ukrayna’yı Avrupa’nın AFGANİSTAN’ı yapacak, bu çatışmalar nice on yıllara yayılacak ve sürekli kanayan bir yara konumuna taşınacaktır. ABD ve AB yetkililerinin her fırsatta, “Biz Rusya ile fiili çatışmaya girmeyeceğiz!” beyanatları, bir nevi kiralık savaşçıların Ukrayna’ya yığılacağı anlamını taşımaktadır.
Rusya’nın: a) Kuzey Buz Denizi’nde buz kırıcı gemiler ve savaş zırhlıları bulundurması, b) Baltık Denizi’nde önemli üsler kurması, c) Kırım’ı ve Azak Denizi’ni işgal edip önemli limanlara konması, d) Suriye Tartus’ta stratejik deniz üsleri bulunması, e) Libya’da özel limanlara göz koyması… Bütün bunlar Putin’in bir Çarlık İmparatorluğu hayali taşıdığını ortaya çıkarmıştır.
Bu arada ajanslara; yüzlerce Ukraynalı sivilin, binlerce Rus askerinin öldürüldüğü haberleri ulaşmaktaydı. Zaten Rusya KİEV’i zorla almaya kalkışırsa, on binlerce askerini kaybetmek zorunda kalacak ve yine binlerce masum insan canından olacaktı. Çünkü 2. Dünya Savaşı’nda Ruslar Berlin’in yarısını ele geçirmek için 350 bin kaybı göze almıştı. Umarız yapılan müzakerelerde anlaşmaya varılır ve bu acılar yaşanmadan bir uzlaşma sağlanırdı.
Şu soru da bizim kafamızı kurcalamaktaydı:
Acaba Siyonist mahfiller; Ukrayna’ya karşı Putin’i kışkırtarak, Rus doğalgazının Avrupa’ya akışını kısıtlamayı, bunun yerine İsrail’in Filistinli Müslümanlardan gasp ettiği GAZZE gazının, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasına zemin ve destek sağlamayı mı amaçlamışlardı? Zaten bilindiği gibi maalesef Erdoğan iktidarı da bu sinsi ve Siyonist projeye taşeronluğa hazırdı. Hatta Terörist başı Isaac Herzog’un Türkiye ziyaretinin asıl amacının, bu “Gazze doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşımak” olduğu yazılıp konuşulmaktaydı!
İktisat Profesörü Korkut Boratav’dan Savaş Yorumu: Kur Korumalı Mevduat ve Seçim Planı Çökmeye Başlamıştır!
İktisat profesörü Korkut Boratav; “Ukrayna savaşının, AKP'nin kur korumalı mevduat ve seçim planlarını çökerttiğini” açıklamıştı.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali tüm dünyayı sarsarken, gelişmelerin özellikle Türkiye'yi hem siyasi hem de ekonomik olarak derinden etkileyeceği tartışılmaktaydı. ABD ve Avrupa Birliği'nin başını çektiği Batılı müttefiklerin Rusya'yı cezalandırmak üzere açıkladığı sert ekonomik yaptırım kararları küresel piyasalarda deprem etkisine yol açarken, Türkiye'de de depremin etkisi hissedilmeye başlanmıştı.
Maklenin tamamı için: https://www.millicozum.com/mc/duyurular/neden-rusya-ukrayna-savasi-turkiyeye-pahaliya-patlayacakti