Başkanlığı Krallığa çeviren Sn. Erdoğan ne muhalefetin, ne sivil örgütlerin ve kişilerin, hatta ne de kendi partisinin ve suç ortağı MHP’nin tenkitlerine katlanabiliyordu… “Eğer çok gerekirse; ben istediğim şekilde ve arzu ettiğim ölçüde kendi kendimi tenkit edebilirim, demokrasi için bu kadarı yeterlidir…” demeye getiriyordu… Bakınız, on bir ilimizi vuran deprem felaketinde, arama-kurtarma ve acil ihtiyaçları karşılama hususunda “Birkaç gün geç kalındığını!..” kendisi de kerhen ve mecburen itiraf ediyordu -zira minareyi saracak bir kılıf uyduramıyordu- ama aynı gerçeği yazıp konuşanlara, sorup soruşturanlara hain muamelesi yapılıyor, karakollara çekilip tehditler yağdırılıyor ve “Bunları not ediyoruz!” diyerek parmak sallanıyor ve susturulmaya çalışılıyordu. Yani seçimi kaybetme korkusu ve saltanattan düşüp hesap verme kuşkusu kendisini giderek hırçınlaştırıyordu. Ama “Korkunun ecele faydası yoktu!..” Meral Akşener’in, önce ayrılması, sonra tekrar katılmak zorunda kalması bile durumu değiştirmiyordu…
İşte insaflı ve tarafsız kamuoyu araştırmacılarının ortalama tespit ve tahminleri şöyle çıkıyordu:
CHP : %26
İYİ Parti : %13
SP : % 2
HDP : %11
Diğerleri : % 3
+ ---------------
Toplam: % 55’le Kılıçdaroğlu kazanıyordu.
Ama bizim kanaatimize göre ise: Sn. Erdoğan ilk turda %47, Sn. Kılıçdaroğlu ise %48 oy alarak seçim ikinci tura kalıyor ve dananın kuyruğu işte ondan sonra kopuyordu!?
Aksoy Araştırma Türkiye Monitörü, Şubat Ayı Araştırması’nın sonuçlarını paylaşmıştı. Araştırmaya göre, iki ittifak arasındaki fark yüzde 4,4 olarak çıkmıştı.
Makalenin tamamı için:https://www.millicozum.com/mc/duyurular/2023-depreminin-cagristirdiklari-ve-iktidarin-son-cirpinislari