Yakın dostlarımız biliyor, iki yıldır Meral Akşener’in Sn. Erdoğan’a çalıştığını söylediğim için, birçoğu “Yok canım, bu kadar da olmaz!” diye karşı çıkmışlardı. Üstelik Meral Akşener’in, patavatsız lafları ve tavırlarıyla, Sn. Erdoğan’ın işini kolaylaştırdığını ve Millet İttifakı kalesine gol atmak için ona pas uzattığını konu alan onlarca yazımız vardır. Peki bu kanaate nasıl varmıştık? Sn. Meral Akşener’in, gereksiz yere verdiği birçok mesajların ve Millet İttifakı içindeki dengesiz siyaset tarzının, öyle gafletle ve rast gele değil, bilinçli ve kasıtlı niyetle yapıldığı zaten sırıtmaktaydı.
Hatırlayınız; Erdoğan yandaşı Hakan Bayrakçı bir yıl öncesinden, Sn. Meral Akşener’e:
“(Kılıçdaroğlu’na) Vefa borcu hatırına, %10’luk (HDP) partinin dolaylı ittifak ortaklığına razı olmak, aslında %20’den fazla kararsız seçmen grubunun İYİ Parti’ye yanaşmasına kapıları kapatmak anlamı taşır!” anlamında Twitter mesajları atmıştı. Bu gibi kanca takmaların, malum odakların ve iktidar kanadının haberi ve desteği dışında yapıldığını düşünmek saflıktır!
Hem, 11 ilimizi yıkan ve ciğerlerimizi yakan büyük deprem felaketinin ardından, karşılaştığında bile -Rahmetli Deniz Baykal’ın Meclis’teki cenaze töreninde olduğu şekilde- Kemal Kılıçdaroğlu’na taziye selamı dahi vermeyen Erdoğan’ın, Meral Akşener’le sıcak iletişimi ve telefon görüşmeleri de işte bu talihsiz sonuçları hazırlayan adımlardı.
Evet Meral Akşener’in asıl hesabının, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engelleyip, dolaylı biçimde Sn. Erdoğan’ın kazanmasını kolaylaştırmak olduğu artık anlaşılmıştır. Elbette karşı tarafa yarayacak bu fırsatçı ve fesatçı politikalar aynı zamanda kendisine ve partisine de bazı avantajlar sağlayacak şekilde kurgulanmıştır.
Ama göreceksiniz, ne vefaya ve vicdana… Ne de Milli çıkarlara ve insani duyarlılıklara asla sığmayan bu çelme çalımları, bu pişmiş aşa su katma çabaları hem toplum genelinde hem de kendi partisi özelinde, tam tersi tepkilere yol açacak, nefsi ve basit siyaset manevraları kendi başlarına bela olacaktır. Umarız, henüz çok geç olmadan bu kararlarından vazgeçip geri adım atacaklardır.
Ve tabi, kim bilir, Yüceler Yücesi Allah’ın ne hikmetli ve ibretli planları vardır!..
Bu arada, Sn. Kılıçdaroğlu da adaylık konusunu bu kadar uzatmamalı ve hele siyasette “dengelerin” kadar, “değerlerin” de önemli olduğunu unutmamalıydı. Ancak bizim kanaatimiz Millet İttifak’ı bu ayrılışla zayıflamayacak, aksine daha da güçlenmiş olacaktı.
Evet evet, Sn. Akşener’in, pişmiş aşa soğuk su katmaktan öte, hazır yemek çanağını devirmiş olması, bazılarının zannettiği gibi bir “Siyasi ilkbahar!” değil, tam anlamıyla bir “Siyasi intihardır!”
Makalenin tamamı için:https://www.millicozum.com/mc/duyurular/aksenerin-bizce-beklenen-cikisi-ve-cirpinan-iktidarin-sevinc-cigligi