Ne hakkına sahip çıkan, halk kaldı
Niyet bozuk, gayret bozuk, dil bozuk!..
Ne edep utanma, ne ahlak kaldı
Başörtüsü naylon bozuk, şal bozuk!..
Buğday gitti, meydan kaldı darıya
Hainin hizmeti, kime yarıya?
Çiçek yasak, şerbet verir arıya
Dalak suni, maya bozuk, bal bozuk!..
Toplum yüz çevirdi, kutsal emirden
Nurdan kaçıp medet; umar kömürden
Bilezik olur mu, paslı demirden
Usta napsın, maden bozuk, mal bozuk!..
Bazı mürşit dönmüş, ruhsuz kütüğe
Karışma der, sen etliğe sütlüğe
Böyle devran, her gün döner kötüğe
Cahil sanır, talih bozuk, fal bozuk!..
Riyayla maskeli, yüzlere lanet
Yalanla bezeli, sözlere lanet
Allah’a varmayan, izlere lanet
Derya derin, dümen bozuk, sal bozuk!..
Haram mala herkes, kaşık daldırır
Vekil hıyanete, parmak kaldırır
Hayret, itler sahibine saldırır
Çünkü ona yedirdiği, yal bozuk!..
Mert mümin hedefe, vuruşur gider
Kaypaklar kenardan, savuşur gider
Münafık makama, kavuşur gider
Kısrak topal, eyer bozuk, nal bozuk!..
Soygun düzenine, laik korkuluk
Ne doğallık kaldı, ne de doğruluk
Seksenine gelmiş, seks arar moruk
Sağlam bozuk, sağır bozuk, lal bozuk!..
Niye ödü patlar, Milli cepheden?
Çün Amerkan pilli, zilli cepheden
Vazgeçmez bir türlü, kirli cepheden
Kalbi kara, sütü bozuk, çal bozuk!..
Görünüşü sahte, gülüşü sahte
Bin fesat düşünür, bir tek saatte
Hep tahribat yapar, hak siyasette
Meyvesi ham, kökü bozuk, dal bozuk!..
Ölçü ters, el hırsız; sistemi çürük
Yamulup yozlaştı, şehirli yörük
Ateşe havayı, basmıyor körük
Tartı bozuk, ayar bozuk, al bozuk!..
Deccal fitnesine, bir Mehdi gerek
Müslüman şuuru, ve cehdi gerek
Yakında bir devrim, müjdesi gerek
Devran bozuk, düzen bozuk, hal bozuk!
Cihat diye, ortalığı yıkardın
Kovboy gibi, sağa sola sıkardın
“Şimdi milli gömleğini çıkardın”
Artık kirli frakınla, kal bozuk!
Fos ampuller, güneş doğana kadar
Hak gelip batılı, kovana kadar
Abdullah sarımsak, soğana kadar
Hormon bozuk, derman bozuk, yol bozuk!..
Kaynak:
MİLLİ ÇÖZÜM DERGİSİ