İşte AKP Döneminde Satılanların Bir Kısmı:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TESK Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "İsraf ekonomisi değil, üretim ve verim ekonomisine geçiyoruz" diye hava atmıştı. Ancak Türkiye'nin elinde 'üretim' yapacak fabrika kalmamıştı. AKP’nin 20 yıllık iktidarındaki özelleştirme ısrarı kamu kurumlarının elden çıkarılmasıyla sonuçlanmıştı. Maalesef kamunun elinde sadece 71 kurum kaldığı konuşulmaktaydı. Türkiye'de Cumhuriyet döneminin ilk dönemlerinde ve ardından özellikle Erbakanlı Hükümetlerde; devlet yatırımlarına büyük önem vererek şeker, demir, kâğıt, çay, fındık, elektrik, taş kömürü gibi üretim yapan büyük fabrikalar açılmıştı. 1990'lı ve Özallı yıllarda büyük bir özelleştirme rüzgârına kapılan Türkiye'de birçok kamu kuruluşu özelleştirmeden nasibini almıştı. AKP'nin hızlı özelleştirme politikaları sonucu şu an devlete ait ya da devletin ortak olduğu yalnız 71 kurum kalmıştı. Oysa, 1995'te Türkiye'de kamu işletmelerinin sayısı 278 kadardı. Özelleştirmelerle birlikte 2000'li yılların başında bu sayı 240'a, AKP döneminde ise devlete ait ya da devletin ortak olduğu yalnız 71 kurum kalmıştı.
1980 yılında Türkiye'deki kamu iktisadi işletmelerinin sayısı 166'ydı. Bu rakam kimi şirketlerin bünyesinde kurulan yan işletmelerle birlikte artmıştı. 1995 yılında Türkiye'de kamuya ait işletmelerin sayısı 278 kadardı. Türkiye Cumhuriyeti bu işletmelerin büyük bir bölümünden kâr elde ediyordu. Kâr getirmeyen işletmeler ise vatandaş için hizmet üretiyordu. Bu işletmelerle zaman içerisinde ilgilenen olmadı. İşletmelerde yer alan makineler eskidi, kadrolar şişti. Bu da işin bahanesi oldu. “Zarar ediyor” denilerek düğmeye bir bir bastılar, Türkiye'nin doğusundan batısına ne var ne yok sattılar. Satılan kurumlar parlak dönemlerinde ihracat yapıyorlardı ve ülke ekonomisine ciddi katkılar sunmaktalardı. Örneğin; 8 ilde üretim tesisi bulunan SEKA Kâğıt Fabrikası, Japonya'ya bile kâğıt ihraç ediyordu. Böylesi büyük bir üretim alanını hiçe sayan AKP yüzünden bugün ülkede döviz kuru her geçen gün yükseliyordu. Çok derin bir yarayı yara bandıyla kapatmaya çalışıyorlar ancak ekonomi kangren olmuş durumdaydı. Bunun yanında özelleştirmeler nedeniyle parayla satın alınacak ürün bile bulunamıyordu. Yine SEKA satıldığı için gazete basacak, kitap yapacak, tuvalette kullanacak kâğıt bile yoktu.
Makalenin tamamı için: https://www.millicozum.com/mc/duyurular/erdogan-iktidarinda-milli-kurumlarimizin-ve-topraklarimizin-parsel-parsel-satilmasi