Bizim inancımıza ve anlayışımıza göre: 1- Aklı selimin. 2- Müsbet bilimin. 3- Tarihi deneyim ve birikimin. (Akla, ahlâka ve insan haklarına uygun örf ve âdetlerin.) 4- Vicdani kanaat ve tatminin. 5- İlahi Dinin. (Kur’an-ı Kerim’in sarih (açık ve anlaşılır) ayetlerinin ve sahih (doğru ve güvenilir) Hadis-i Şeriflerin ve 6- Evrensel hukuk verilerinin: Hepsinin birden ittifakla (ortaklaşa); iyi, güzel, gerekli, hayırlı ve yararlı bulduğu şeyler DOĞRU… Ve yine bu değer ölçülerinin ittifakla; kötü, çirkin, gereksiz ve zararlı bulduğu şeyler ise YANLIŞ’tır. Bu kesin “DOĞRU”lara dayanılarak ve yine kesin “YANLIŞ”lardan sakınılarak hazırlanacak; sosyal, siyasal ve ekonomik tüm kanun ve kuralların “ADİL ve İSABETLİ” olması için de uyulması gereken ve “Kaide-i Külliye=Genel ve Temel Prensipler” denilen esaslar vardır.
1- Ayrı din ve düşünceden, farklı kültür ve kökenden bütün insanların; can, mal ve namus emniyeti, din ve düşünce hürriyeti gibi bütün temel hakları kutsaldır ve koruma altındadır. Hatta, fıtri (doğal), hukuki ve mecburi durumlar dışında, tabiattaki bütün canlıların yaşama haklarına saygı duyulacak ve sahip çıkılacaktır. Zulüm, zorbalık ve barbarlığın her türlüsü yasaklanmıştır.
Bu durum İslam Fıkıh (Hukuk) ve Usül kitaplarında: “Haklar muhteremdir ve korunması vaciptir.” şeklinde yazılıdır.
2- Zamanın Değişmesiyle (İçtihatla konulan bazı) Ahkâmın (Kanun ve Kurumların) Değişmesi de Kaçınılmazdır.
TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ: