Hak nizamsız dünya, zindanım olmuş
Gayrı söyletmeyin, yaralı gönlüm…
Gencecik kızlarım, güllerim solmuş
Sanırlar delirmiş, “sara”lı gönlüm…
Sistem kâfirlerin, düzen zalimin
Derdi makam çıkar, Bel’am âlimin
Sebebi bellidir, dertli halimin
Ümmet perişandır, paralı gönlüm…
Gaflet ve cehalet, sarmış ümmeti
Fakirlik sefalet, var mı kıymeti
Kâfire esaret, utanç cinneti
Onun çin yaslıdır, karalı gönlüm…
AKP yandaşı, sağcı solcusu
İslamcıymış faiz, fuhuş kolcusu
Hacı ama; Haçlı, AB yolcusu
Bunlar münafıkın, kralı gönlüm…
Kur’an’ın dışında, hakikat varmış
Şeriat gereksiz, tarikat varmış
Dilsiz şeytan susar, barikat varmış
Siz kime uşaksız, soralı gönlüm…
Bizdendir sanarak, BOP’u biz yedik
Masonlar muteber, copu biz yedik
Kendi kalemize, topu biz yedik
Buymuş kahpeliğin, kuralı gönlüm…
Bilim Rabbe yoldur, Şeytandır dinsiz
Aziz Sancar denen, zavallı densiz
“Din-İslam gereksiz…”, demiş dengesiz
Masonlar başına, vuralı gönlüm…
Şeytanın çırağı, İsmail Saymaz
Erbakan’a hırlar, o nursuz aymaz
Hakikat yolundan, bir milim caymaz
Tevhit şuuruna, varalı gönlüm…
Hayvanlıktan beter, her türlü küfür
Edepsiz erdemsiz, yüzlere tükür
Hak’tan ve haklıdan, yanadır şükür
Dostun huzurunda, duralı gönlüm…
Ne kazandın yalan, deyip durdun da
Çürümüş vicdanız, inkâr kurdunda
Çok hikmetler saklı, mana yurdunda
Sırlar puşusunu, saralı gönlüm…